Şenol Güneş yapılan çok berbat bir yabancı teknik direktör hatasından sonra yalvar yakar getirildi takımın başına. Futbolun temel mantığından ve disiplinden uzaklaşmış ekibi kısa sürede toparladı Şenol Hoca ve kapasitesinin de üzerine taşıdı. Bitmiş Burak Yılmaz bir yıldız oldu, Selçuk Colman, Egemen gibi isimler hatta Serkan Balcı bence bir daha tekrarlayamayacakları performanslara imza attılar. Alanzinho bile, normalde gönderileceği takımda inanılmaz katkı yapan bir ilk 18 topçusu oldu.
Yönetim o kadar rahatladı ki, bu sene transfer edilen bazı futbolcular "Nasıl olsa Şenol Hoca bunu adam eder" mantığıyla alındı. Ancak kadrodaki büyük erozyon, gelenlerin bazılarının adam olmaya pek niyeti olmayan tescilli sorunlular olması Şenol Güneş'in de sabrını taşırdı. Dün yaptığı basın toplantısında elinden geleni yapacağını ama sihirli değneği olmadığını hatta geçen seneki kadar kuvvetle mücadelenin içinde olamayacaklarını satır aralarına gizleyerek ama oldukça anlaşılır şekilde ifade etti. Başta Sadri Şener olmak üzere Trabzon Yönetimi ve kenti sadece takıma odaklanarak geldikleri noktadan İstanbul Basını ve Kulüplerinin uzaklaştılar. Ulusal basın ve kamuoyu İstanbul takımlarından yana tavır koymaya her koşulda hazırken ve en haklı olduğunuz konuda bile çarpıtmalarla haksız çıkacağınız kesinken yeldeğirmenlerine saldırmak Trabzon'u raydan çıkardı.
Şenol Hoca takımı tek başına birarada tutmaya çalışıyor ama bu bir kişinin altından kalkabileceği bir yük değil. Transfer lazım, eleştirileri kendisine çekecek bir yönetim lazım ve en önemlisi kentin başka takımlarla ilgilenmek yerine kendi takımına odaklanması lazım. Şenol güneş de insan neticede ve bu sene açıkçası oldukça yıpranmış şekilde başlıyor sezona.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder