Liglerin ertelenmesi kararı en sonunda çıktı. Bu operasyonun başından beri bazı takımların sorgusuz sualsiz ligden düşürülmesi konusundaki baskı çok yoğundu. Federasyon biraz da UEFA'nın silkelemesi ile bu işe yanaşmadı ikinci büyük ısrar ise liglerin ertelenmesi konusundaydı. Yaratılan kaosa rağmen önümüzdeki yıl ön plana çıkarılmak istenen baş aktör hazırlık ve transfer dönemini eline yüzüne bulaştırmış, rakiplerini ne kadro derinliği konusunda ne de moral motivasyon olarak yakalayamamıştı. En sonunda Mehmet Ali Aydınlar Federasyonu baskıya dayanamayarak erteleme kararını aldı. Aslına bakılırsa futbolumuzun tribün güvenliği açısından çok gerekli bir karardı bu. En ufak bir adalet duygusu vermeyen bu yanlı soruşturma, Türkiye'de insanların arasına yıllarca aşılmayacak düşmanlık tohumları ekti çünkü. Kimse hayal aleminde yaşamasın on yıllara yayılacak bir süreçte Türkiye Ligi maçlarının büyük bir kısmı rakip seyircinin alınmadığı, çok gergin ortamlarda oynanacak.
Fakat erteleme diye çığlıklar atan lobinin aklında olan şey tribünler ya da insanların can güvenliği değildi. Burada asıl amaç Francovari yöntemlerle ayağa dikilmeye çalışılan yerli malı Crown Team'in başındaki bir takım işbilmezlerin kulübe tanınan onca imtiyaza rağmen resmen bitirilmiş 4 önemli favoriden hala çok geride kalmasına engel olamamalarıdır. Şimdi dört koldan transfer arayışında olan yerli malı Real Madrid'in diğer takımlara yetişmesi için süreye ve en az 3-4 oyuncuya daha ihtiyacı olduğunu teknik direktörleri her fırsatta söylüyor.
Düşürülme işinin yatmasıyla kaybedilen birinci raundun rövanşı erteleme ile alındı ancak yeterli değil. Önümüzdeki haftalar içinde üçüncü bir "dalga" ile diğer favorilere başka darbeler de vurulacak büyük olasılıkla. Bu dengeleri değiştirmeye çalışan grubun federasyondaki adamı kulislerinden başarılı sonuç alamayacak gibi görünüyor çünkü. UEFA'nın ciddiye almadığı ve soğukkanlılık telkininde bulunduğu bir ortamda TFF Avrupa Kupalarına katılma haklarımızı hatta Milli Takımımızı etkileyecek bir cezayı göze alarak düşürme kararı almayacaktır yüksek olasılıkla. Başka konularda olduğu gibi Türk Futbolunda da para ve iktidar motivasyonlu bir toplum mühendisliği denemesi yapılıyor şu anda. Daha önce yazdığım bir yazıdan minik bir alıntı yapmak gerekirse;
Galatasaray meselesini kapatmadan bu camianın Osmanlı (Saray Mektebi) yönü ve bir etnik grubun içindeki popülaritesi de cemaatin iştahını çokça kabartan bir özellik.
Yaratılmaya çalışılan Crown Team ne yazık ki Türk Futbolu'nun nefret ikonu olacaktır çünkü bu takım emek ve alınteri ile değil başka takımların budanması ve güçten düşürülmesi yöntemiyle yaratılmaya çalışılıyor. Bu süreçte önce Bursaspor'a yapılan operasyonda ellerini oğuşturan Fenerbahçeliler aldı dersini sonra da kotarılan bu operasyonun Fenerbahçe'ye yönelik olduğunu zanneden Trabzon ve Beşiktaş camialarına soğuk duş geldi. Herkes ayık olsun bu iş 1 şampiyonluk veya 4-5 maçla ilgili değil. Naklen yayın gelirlerini ve başka bir çok avantajı ellerine geçirmek isteyen bazı grupların yıllar sürecek bir vadede Türk Futbolu'na hakim olma çabasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder