Siyah beyazlılar 6 yıl aradan sonra 6 golü birarada gördüler.
STAT: Alsancak
HAKEMLER: Emre Altun (7), Mehmet Küçük (7), Eser Eti (7)
ALTAY: Recep (6), Volkan Özcan (6), Zafer (6), Muhsin (8), Fırat (6), Evren
(8) (78 Anıl 5), Mustafa (6) (58 Volkan Altın 6), Fatih (7), Burak (8),
Yunus (8) (44 İsmet Gökseloğlu 6), Ömer (7)
KOCAELİSPOR: Samet (4), Birkan (4) (27 Korhan 2), Anıl (4) (46 Aykut 4), Osman (3), Bartu (4), Doğan (4), Okan (3) (83 Emre Kurtoğlu 3), Yunus Emre Aygün (4), Ozan (3), Ahmet (3), Emre Akgün (3)
GOLLER: Dk. 6 Muhsin, 13, 19 ve 23 Yunus, 17 Evren, 77 Ömer
Başlıkta da söylediğimiz gibi yarım düzine gol atılmış, maç fazlasıyla olsa da liderlik gelmiş her şey harika gidiyor bu maçta kazananı eleştiremeyiz ancak rakibin sahaya PAF takımıyla çıktığını da unutmayalım. Maç çift haneli bir skorla da bitebilir ve Altay tarih yazabilirdi ancak Altay teknik yönetimi ve futbolcular sanırım ikinci yarı deplasmandaki maça rakibin bilenmesini istemedikleri için maçı rölantiye aldılar ve 25. dakikadan sonra sahada gezinmeyi tercih ettiler. Bu sadece Altay takımının sorunu değil, Türk Futbolunda böyle yerleşik bir adet var ne yazık ki o yüzden Almanya, Hollanda ya da İngiltere liglerindeki spektaküler sonuçları biz çok ender görebiliyoruz. Dün Profesyonel ligler fark rekorunu alarak tarihe geçebilirdi Altay kulübü. Sağlık olsun diyelim.
Siyah beyazlıların bu seneki en büyük artısı teknik yönetimin takımı iyi çalıştırması ve taktik yönden sahadaki oyuncuların oyun zekasını yükseltmiş olması. Henüz erken ama bu yolda gidilirse Altay takımı oyuncuların ezbere pas atabildiği ve sahadaki her oyuncunun diğer arkadaşlarının nerede olduğunu daha topu almadan bildiği bir sisteme doğru gidiyor. Umarız dışarıdan müdahale edilmez ve bu oturur. Geçen seneki kenar yönetimi faciasından sonra bu yeni teknik kadro açıkçası ilaç gibi. Rahatlıkla play-off oynayacak kapasitedeki kadroyu düşürmeyi beceren adamın gene Bank Asya'da iş bulabilmiş olması da Türk Futbolunda "Hamil-i Kart Yakınımdır" müessesesinin gücünü ortaya koyuyor.
Bu havayı kaybetmeden sezon sonuna kadar götürmek de yönetimin işi. Maddi sıkıntılar olduğu kesin ama profesyonel yönetim gösterip, takımın ahengini ve moralini bozmadan bu bataklıktan takımı kurtarmak için ellerinden geleni yapmalarını bekliyor bütün İzmir ve bütün camia. Özgener ve Taşpınar başta olmak üzere kademe kademe bu takımın buralara düşmesine neden olan isimlerin bir daha bu kulüpten içeri girmemelerini sağlayacak disiplin düzenlemelerini yapmak da bu yönetimin diğer bir önemli görevi. Daha şimdiden sezon ortasında maddi sıkıntı yaşanırsa ortalığı karıştırmak için hazırlık yapıldığına dair duyumlar var. Hem kendilerinin hem kulübün geleceği için bazı kaşar yönetici eskilerinin bu camiadan ayıklanmaları şart artık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder