Başkanın Adamları: Bir Terim Klasiği - Spor Türk

Spor Türk

İyi oyun, iyi haber

Breaking

8 Ağustos 2011 Pazartesi

Başkanın Adamları: Bir Terim Klasiği



Sezonun fiyat bölü maliyet açısından en berbat transferi olmaya aday Felipe Melo hamlesi Glalatasaray'ı oldukça karıştırdı. Sorun Brezilyalı'nın dünyaca malum alemciliğinden öte, transferinin oldukça tedirgin edici bir şekilde yapılmış olmasıydı. Bir takım pazarlıklarla 2. başkan olabilmiş Ali Dürüst'ün Fatih Terim'i dizginleyebileceğini kimse beklemiyordu zaten ama artık Florya'nın iyiden iyiye bağımsız bir krallık haline geldiği de bir gerçek.

Abdurrahim Albayrak vasıtasıyla istifa blöfünü Ünal Aysal'a yutturan Terim, Galatasaray Kulübü'nün kapısından bir daha giremeyecekleri söylenen Ümit Davala ve Hasan Şaş'ı kelimenin tam anlamıyla "dolgun" ücretlerle yardımcısı yaparak zaten kritik bir mali yapıyla boğuşan sarı-kırmızılı yönetime oldukça ciddi bir yük bindirdi. Ayrıca bu adamlara yer açmak için yıllardır husumet güttüğü Tugay'ı da teknik kadrodan şutladı. Canaydın döneminde yaptıklarını tekrarlıyor "İmparatore" ve bu kriz döneminde kimse de çok üstüne varamıyor.

Milan ve Fiorentina çalıştırıcılığı yaptığı dönemde Terim'in tercümanlığını(?) yapan Şükrü Hanedan şimdi de Galatasaray Teknik Kadrosunda Yetkili Menejer olarak yer alıyor ve Melo transferini büyük oranda bu isim bitirdi. İşte Galatasaray yönetiminde kıyamet bundan sonra koptu. Melo'nun akıl dışı diyebileceğimiz, en azından Galatasaray'ın imkanlarını zorlayan kiralama maliyeti ve bu oyuncunun berbat futbol dışı hayatı çok eleştirildi. Yönetimden Sedat Doğan'ın özellikle Şükrü Hanedan üzerinden getirdiği eleştiriler ise yukarda da bahsettiğimiz gibi Albayrak vasıtası ile Terim'in istifa restini getirdi. Oysa Şükrü Hanedan her ne kadar Terim'in iltifatına mazhar olmuş bir kişi ise de kariyeri bir çok ilginçlikle dolu. 2005 yılında başlayan Terim'in Milli Takım hocalığı sırasında bu sefer Futbol Federasyonu Dış İlişkiler Sorumlusu olarak göreve başlayan Hanedan, (kariyerin iniş çıkışları da enteresan menejer, dış ilişkiler sorumlusu, tercüman) primler hariç yıllık 220 bin Türk Lirası maaşla çalışmaya başladı. Terim ve ekibinin görevi bırakmasından sonra da bir türlü istifa etmedi. Ayrıca o dönem Ay-Yıldızlı ekip, Dünya Kupası’na gidememesine karşın Danimarka (2-2), Ukrayna (1-0) ve Arnavutluk (1-0) maçlarından çıkardığı 7 puan nedeniyle prim almıştı. Ancak oyuncular ve teknik heyetin yanısıra Şükrü Hanedan ile birlikte İdari Koordinatör Cezmi Turhan’a 45’er bin TL, Terim’in sekreteri Aylin Sungur’a da 35 bin TL prim ödendiği öne sürülmüştü.

Anlayacağınız Terim'in adamları şimdi de ve gene Galatasaray'ın üstüne çökmüş durumda. Canaydın döneminin karbon kopyası bir devir daha geliyor ve bu sefer Galatasaray'ı iflastan kimse kurtaramaz. Ünal Aysal ve onu başkanlığa getiren ekibin gözü Riva'dan başka bir şey görmüyor, diğer yandan kimin neden, ne gibi kriterlerle yaptığı belli olmayan transferler ve yüksek maliyetli idari kadro seçimleri Galatasaray'ın mali geleceğini daha da karartıyor.

Gelecek Galatasaray için hiç de güzel şeyler vaadetmiyor.

1 yorum:

  1. Bunların yanına Adnan Polatın karaborsa yaptığı gerekçesi ile gönderdiği mahalle arkadaşı Tesis Müdürü Fahri Yılmaz'ıda sayabilirsin. Aynı şekilde Bülent Bayraktarıda...

    YanıtlaSil