Federasyonun kararına saatler kala bir takım medya ve TRT bir kez daha ağır cezalar için lobi faaliyetlerini arttırdılar. UEFA görüşmeleri öncesi TFF'yi baskı altına alma çabaları kendi açılarından sonuç vermeyince, bugünkü Federasyon toplantısı öncesinde bir kez daha TRT öncülüğünde hücuma geçen bu tetikçi medya şimdi de tamtamları bugün kamuoyunda ağır cezalar beklentisi oluşturmak için çalmakta. Bu operasyonda zan altında bırakılmaya çalışılan kişi ve kurumlara karşı açılacak Hukuki davaların bir ceza kararı aldıramayacağını bilen operasyonun perde arkası failleri işi Federasyona yıktılar. Anadoluda bir söz vardır ve bu durumu tam olarak karşılıyor; "İti öldürüp, leşini başkasına sürükletmek". Bugün Mehmet Ali Aydınlar Fedarasyonu'na yaptırılmaya çalışılan tam olarak budur işte.
Üzerinde gizlilik olan soruşturmayla ilgili kararı elinde bir takım ham konuşma kayıtları ve gazete küpürlerinden başka delil olmayan Federasyon Kurulları'na aldırmaya çalışmak en hafif deyimiyle "maksatlı" bir çabadır. Daha önce burada bir çok kez belirttik; bu soruşturma malum grupların ekonomik açıdan bazı köşeleri tutmak istemesi ve bir "Crown Team" yaratma çabasından başka bir şey değildir. Türk Medyası'nda uygulanan karatmaya rağmen yurtdışında bu sözümona "operasyon" kuşku hatta alayla karşılandı, UEFA soruşturma konusunda çok sıkışan Türk Federasyonu'na defalarca itidal ve soğukkanlılık telkininde bulundu. İngiliz, İtalyan ve İspanyol Medyası olayın siyasi yönüne atıfda bulundu ama bizde devletin televizyonu ve bir takım kerameti kendinden menkul adamlar sanki ortada kanıtlanmış bir olgu varmış gibi söylediler, yazdılar, çizdiler
Soruşturma süresince Federasyon dışında herkese haber sızdırıldı ve bu haberlerin tamamı yalan çıktı. İtiraflar, sözde belgeler ya da pişmanlık anlaşmaları hep yalanlandı veya aslı astarı çıkmadı. Şu andan sonra bu süreçte tetikçiliğe soyunan herkes aslında kendi kariyerinin ipini çekmiştir. Bunların bazıları aslında rüzgar arkalarında olduğu için bu dönemde olabilecekleri en üst noktaya çıkmış adamlar ama aralarında saygın olduğunu düşündüğümüz insanlar vardı ne yazık ki ve onlar da "adam sandıklarımız" çöplüğünde yerlerini aldılar. Kurmsal olarak en düşkünleri durumuna gelmiş olan TRT ise; en evrensel hukuki kaide olan "Savunma alınmadan ceza verilemez" prensibinden bile haberi olmayan adamı hukuk uzmanı diye çıkarıp, zırvalarına "ne oluyoruz?" demiyor, aksine fonda her biri tazminat davasına konu olabilecek gazete manşetlerini yayınlıyor üstelik ne yazık ki bunları bizim vergilerimizle yapıyor.
Soruşturma süreci bize çok şey gösterdi ve bundan mağduriyet yaşayan kişi, camia ve kurumlar bu sürecin hesabını AB hukuku açısından soracaklardır ve bunların tazminatları da bizlerin kesesinden çıkacak. Maddi zararlar kapatılabilse bile ekilen düşmanlık tohumları ve devletin kurumlarına karşı duyulan güvensizlik kolay kolay tamir edilemeyecek.
Şike Türk Futbolu'nda hep vardı, kirli ilişkiler, karanlık adamlar hep oldu ve bunların üzerine gidilmesini yıllardır ümitle bekledik fakat ne yazık ki bu operasyonun amacı adalet değil. Umarız Federasyon bu baskının altından kalkar ve şikenin, teşviğin gerçek adresi olup da bu soruşturmada adı bile geçirilmeyen bazı kişilere ve odaklara karşı kendi soruşturmasını, tarafsız şekilde başlatır.
Operasyonun amaçlarından biriyle ilgili yazıyı şuradan okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder